Girişimin Hukuki Aşamaları
Girişimcilik ekosisteminin gelişmesi ile birçok girişimci adayı iş fikirlerini hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Girişimci adaylarının iş fikirlerini hayata geçirebilmesi için bilmeleri gereken bazı hukuki süreçler söz konusudur. Bu hukuki süreçlere ise startup hukuku denir. Startup hukuku nedir ve kuralları nelerdir gibi konular merak edilen konulardır. Startupfon Blog olarak bu haftaki konumuz Startup’ların hukuki aşamaları.
Startup hukuku, girişimcilerin kanunlara uygun bir şekilde faaliyet gösterebilmesi amacıyla ortaya çıkan, ticari hayatı şekillendiren pek çok hukuksal düzenleme ile yakın ilişkisi olan, girişimci ile yatırımcı ve hem girişimci hem de yatırımcı taraflar ile hukuk düzeni arasındaki ilişkileri düzenleyen bir sistemdir.
Startup'ın başlangıç aşamasından itibaren neredeyse tüm aşamalarında hukuki süreçlerle karşılaşılabilmektedir. Sonrasında yasal risklerle ve uyuşmazlıklarla karşılaşılmaması adına hukuki süreçlerin çok iyi yönetilmesi ve uygun hukuki danışmanlığın alınması önemlidir. Girişimcinin ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağına tabi kişilerden olmaması, girişime konu ürün ya da faaliyetin yasal düzene uygun olması ve yeni girişimin hiçbir şekilde üçüncü kişilerin ticaret unvanına, işletme adına, alan adlarına, fikri ve sınai vb. haklarına aykırılık teşkil etmemesi gibi hususlarda detaylı araştırma yapılmalıdır. Startup'ın her aşamasının sağlam bir yasal zeminde geliştirilmesi ve devamında Startup'ın korunması için hukuka ve yasal mevzuata uygun hareket edilmelidir. Bu gerekliliklerin yerine getirilmesi Startup projelerinin amaçlarından biri olan gelecekteki yatırımcı arayışı ve ortaklık ilişkileri kapsamında da büyük bir yer tutmaktadır.
1. Fikrin Hukuken Korunması
Fikrin ortaya çıkması, Startup projesinin ilk aşamasını oluşturmaktadır. Öncelikle yeni fikrin kendisini nasıl farklılaştırdığı ve bu farklılıkların fikri ve sınai haklar çerçevesinde nasıl korunması gerektiği noktalarında bir ön araştırmanın yapılması önemlidir. Bu ön araştırma kapsamında fikrin diğer gerçek kişi veya şirketlerin fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal edip etmediği değerlendirilmelidir. Bulunan yeni fikrin başkaları tarafından kullanılması, kopyalanması gibi sorunlarla karşılaşılmaması amacıyla da başlangıçta bu fikirlerin hukuki koruma altına alınması Startup'lar için öncelikli olmalıdır.
Proje fikrinin ve fikir kapsamında oluşturulan ürün ve hizmetin hukuksal olarak korunması amacıyla, patent, marka, model ve fikir tescili yapılmakta, bunun yanı sıra da telif hakları belirlenmektedir. Bu kapsamda ürün, hizmet ve eserleri üçüncü kişiler karşısında korumak amacıyla sürecin en başında fikri mülkiyet stratejisi oluşturulması ve bu stratejiyle paralel bir şekilde gerekli başvuru ve tescil işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
2. Sözleşmeler
Ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan sözleşmelerle Startup'lar da her aşamada karşılaşmaktadır. Bu kapsamda yeni fikrin ilk ortaya çıkma anından başlayarak Startup'lar gerekli hukuki korumayı sağlayacak sözleşmeleri hazırlamalı ve karşılaştıkları sözleşmeleri iyi analiz etmelidir. Startup'ın süreçlerine uygun hazırlanan sözleşmelerin faydası sayısız olmakla birlikte ana hatlarıyla;
-
Fikrin ve girişimin korunması sağlar.
-
Girişimin sağlıklı ve istikrarlı bir biçimde büyümesine katkı sağlar.
-
Yatırımcılar ve müşterilerle ilişkileri daha profesyonel bir boyuta taşır.
-
İlerleyen aşamalarda gerçekleşebilecek ilave yatırım, pay satışı, kredi alımı vb. işlemlerde hukuki inceleme süreçlerinde kolaylık sağlar.
-
Olası uyuşmazlıkları ve sorunları önler.
3. Şirketleşme Aşaması
Startup'ların şirketleşme aşamasında şirket türüne karar verilmesi; vergilendirme, herhangi bir aksilik halinde şirketin ve ortakların sorumlulukları ve şirketin hukuki yükümlülükleri gibi konularda önem arz etmektedir. Bu nedenle şirket kurulma aşamasında söz konusu Startup'ın faaliyetine, amaçlarına ve özelliklerine en uygun şirket türünün belirlenmesi gerekmektedir. Türk mevzuatına göre Startup, şahıs şirketi veya sermaye şirketlerinden herhangi biri olarak kurulabilmektedir. Ne var ki, bireysel sorumluluk bakımından şahıs şirketi daha riskli olduğundan genellikle sermaye şirketlerinden anonim veya limited şirket türü tercih edilmektedir. Şöyle ki, şahıs şirketlerinde ortaklar şirket borçları bakımından tüm mal varlığı ile sorumlu iken, limited ve anonim şirketlerde şahsen sorumlu olmamaktadır.Şirket kuruluş aşamasındayken gelecekteki İş Planı'nı (Business Plan) ana hatları ile belirlemesi lehine olacaktır.
4. Yatırım Aşaması
Startup'ların ana çıkış noktalarından biri önce projenin ticari hayatta tutunabilmesi ve sonrasında hızlı bir büyüme ivmesi ile gelir getiren bir değer haline dönüşebilmesidir. Buna paralel olarak da Startup kültüründe ya şirket payı karşılığında şirkete yatırımcı almak suretiyle ya da şirketi belirli bir değere ulaştırmaları akabinde şirketi devretmek suretiyle ortaklık ve yatırımcı modelleri yer almaktadır. Startup'ın gelişmesi, büyümesi ve kar etmesi için yatırım almak önem arz etmektedir. Bu kapsamda girişimin kuruluş aşamasında başvurabilecek yatırımcı türleri ise;
-
Melek Yatırımcılar (Angel Investor),
-
Risk Sermayesi (Venture Capital),
-
Girişim Sermayesi (Private Equity),
-
Kitle Fonlamasıdır (Crowdfunding).
Burada ortaklar veya yatırımcılar bir Startup projesine yatırım yapmaya karar verdiklerinde sadece yeni iş fikrini değil, projenin yarattığı değerler bütününde profesyonel bir finansal ve hukuki yapıya sahip olup olmadığı hususunu da değerlendirdiklerini önemle belirtmek isteriz.
Melek yatırımcılar yüksek risk ve getiri potansiyeline sahip yeni girişimlere yatırım yapmak isteyen ve bunun için yeterli finansal birikimi ve tecrübesi olan bireysel yatırımcılardır. Girişim sermayesi yatırımcıları, melek yatırımcılardan farklı olarak, şirketin daha ileriki aşamalarında ve daha büyük tutarlarda yatırım yapan kurumsal yatırımcılardır. Kitle fonlaması ise bir proje veya girişimin az sayıda insan tarafından internet aracılığıyla küçük tutarlarla finanse edilmesidir.
Sonuç olarak; ticaret hayatına Startup olarak başlayan pek çok şirket, kısa sayılabilecek bir süre içerisinde dünyanın en değerli şirketleri arasına girmiştir. Bunlara verilebilecek en güzel örnek Airbnb ve Uber gibi Startup'lardır. Bir Startup'ın bu örneklerdeki gibi başarılı ve sürdürülebilir olmasının; başlangıçtan itibaren hukuki süreçlerinin iyi yönetilmesine, doğru bir şirketleşme anlayışının benimsenmesine ve yatırım süreçlerinin başarıyla yönetilmesine bağlı olduğu söylenebilecektir.